Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Cezası Nedir?
Güveni kötüye kullanma suçu, kendisine muhafaza edilmek üzere veya belirli bir amaçla zilyetlik devredilen bir kişinin, bu malı devralma amacı dışında, kendi çıkarı veya başkasının yararına kullanması durumunda meydana gelir. Bu suç, zilyetliğin devri ile ilgili güven ilişkisini kötüye kullanma anlamına gelir ve devralan kişinin, zilyetliği devreden kişinin güvenini suiistimal etmesiyle gerçekleşir.
Sizlerle birlikte bugün, “güveni kötüye kullanma suçu nedir, güveni kötüye kullanma suçu cezası, güveni kötüye kullanma suçu hangi mahkeme de işlenir” konularını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım!
Hukuk konularında uzman olan Avukat Ümit Çelebi’den bilgi almak için ‘buraya’ tıklayabilir, hizmetlerimizi görüntülemek için ‘buraya’ tıklayabilirsiniz.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nedir? (TCK 155)
Güveni kötüye kullanma suçu, bir kişiye belirli bir amaçla veya muhafaza edilmek üzere devredilen malın, devralan kişi tarafından amacı dışında kullanılması veya zilyetliğin devrini inkar etmesi durumunda işlenir. Bu suç, devralan kişinin güveni kötüye kullanarak, malı kendisi veya başkası için haksız bir şekilde kullanması anlamına gelir.
Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma ise, zilyetlik devreden kişi ile devralan arasında bulunan hizmet ilişkisinin kötüye kullanılmasından doğar. Bu durumda, güvenin kötüye kullanılması, hizmet ilişkisinin suiistimal edilmesiyle gerçekleşir. Bu suç, emniyetin suiistimal edilmesi olarak da adlandırılmaktadır.
Güveni kötüye kullanma suçu beş farklı şekilde işlenebilir:
- Zilyetliğin devir amacı dışında kullanılması (TCK md. 155/1): Devralan kişinin, malı devredilme amacı dışında kullanması durumunda işlenen basit güveni kötüye kullanma suçu.
- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (TCK md. 155/2): Zilyetliği devreden ile devralan arasındaki hizmet ilişkisinin kötüye kullanılmasıyla işlenen suç.
- Meslek veya sanat nedeniyle emniyeti suistimal (TCK md. 155/2): Bir kişinin meslek veya sanatını kötüye kullanarak güveni suiistimal etmesi durumu.
- Ticaret sebebiyle güveni kötüye kullanma (TCK md. 155/2): Ticari amaçla mal veya güvenin kötüye kullanılması.
- Başkasının mallarını yönetmek yetkisi çerçevesinde emniyeti suistimal (TCK md. 155/2): Başkasının mallarını yönetmek yetkisi verilmiş bir kişinin, bu yetkisini kötüye kullanarak güveni suiistimal etmesi.
Bu suçlar, genel olarak kişilerin güvenini kötüye kullanarak haksız kazanç sağlamayı amaçlayan eylemleri kapsar.
Şikayet, Zamanaşımı, Uzlaştırma ve Görevli Mahkeme
Güveni kötüye kullanma suçu, basit ve nitelikli hal olmak üzere iki şekilde işlenebilir ve her iki durumda da farklı hukuki süreçler ve süreler geçerlidir.
- Şikayet:
- Basit Güveni Kötüye Kullanma Suçu: Bu suç şikayete tabidir. Şikayet süresi, suçun işlendiği ve failinin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır. Şikayet hakkı, bu süre zarfında kullanılmazsa, bir daha aynı fiil ile ilgili şikayet hakkı kullanılamaz.
- Nitelikli Güveni Kötüye Kullanma Suçu: Nitelikli halleri ise takibi şikayete bağlı olmayan suçlardandır ve bu suçların şikayet süresi yoktur. Ancak, nitelikli suçların dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Müşteki, zamanaşımı süresi içinde her zaman şikayet hakkını kullanabilir.
- Uzlaştırma: Güveni kötüye kullanma suçu, uzlaşma prosedürü uygulanan suçlar arasında yer alır. Uzlaştırma, suçun tarafları arasında anlaşmazlıkların çözülmesi için kullanılan bir yöntemdir.
- Soruşturma ve Kovuşturma Aşamalarında Uzlaştırma: Eğer suç, uzlaşmaya tabi ise, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında suç vasfının belirlenmesinin ardından, öncelikle uzlaştırma prosedürü uygulanmalıdır. Eğer taraflar uzlaşamazsa, o zaman soruşturma veya yargılama devam eder.
- Görevli Mahkeme: Güveni kötüye kullanma suçu ile ilgili yapılan yargılamalar, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yürütülür. Bu mahkeme, suçun türüne göre cezalandırma işlemlerini gerçekleştirir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nasıl Oluşur?
Güveni kötüye kullanma suçu, bir başkasına kullanım amacıyla devredilen bir malın, devretme amacı dışında kullanılması veya devrin inkar edilmesiyle oluşur. Bu suç, özellikle malın devri sırasında güven ilişkisini suiistimal etmeye yönelik bir eylemdir.
Kullanımı bir başkasına devredilen ve devretme amacı dışında kullanılan taşınır veya taşınmaz mallar için güveni kötüye kullanma suçunun oluşumu söz konusu olabilir. Bu durum, malın devralan kişi tarafından, kendisi veya başkası için haksız bir şekilde kullanılması gibi eylemleri içerir.
Ancak ortak mülkiyete konu mallar söz konusu olduğunda, malın tarafları arasında güven ihlali suçu işlenemez. Çünkü bu kişiler, malın mülkiyetine zaten ortak sahip oldukları için birbirlerine karşı güveni kötüye kullanma suçunu işleyemezler.
Güveni kötüye kullanma suçu, teslim alınan bir mal ile aşağıdaki faaliyetlerde bulunulması durumunda oluşur:
- Malın kendisi veya başkası yararına kullanılması,
- Malın rehin verilmesi,
- Malın satılması,
- Malın bozulması,
- Malın değiştirilmesi,
- Malın kendisine ait olduğunun söylenmesi,
- Malın bağışlanması.
Özellikle kamu görevlisi tarafından işlenen güveni kötüye kullanma suçları, zimmet suçu olarak kabul edilir. Bu durumda, kamu görevlisi tarafından malın kötüye kullanılması, güveni kötüye kullanma suçundan değil, zimmet suçundan dolayı cezalandırılır.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Etkin Pişmanlık
Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık, suç tamamlandıktan sonra failin, azmettirenin veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun zararını gidermeye veya tazmin etmeye çalışması durumudur. Etkin pişmanlık, failin suçtan sonra yaptığı bu olumlu davranışlara bağlı olarak cezayı azaltma imkanı sunar.
- Kovuşturma Başlamadan Önce Etkin Pişmanlık: Eğer fail, kovuşturma aşamasından önce pişmanlık gösterirse, ceza üçte ikisine kadar indirilebilir.
- Kovuşturma Aşamasında Etkin Pişmanlık: Kovuşturma aşamasında pişmanlık gösterilmesi halinde ise ceza yarısına kadar indirilebilir.
Etkin Pişmanlık ve Mağdurun Rızası
Etkin pişmanlık kapsamında, failin mağdurun zararını tazmin etmesi gerekir. Ancak, kısmi geri verme veya tazmin söz konusu olduğunda, mağdurun rızası da gereklidir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Etkin Pişmanlık
Güveni kötüye kullanma suçu, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği suçlar arasında yer almaktadır. Buna göre, güveni kötüye kullanma suçunu işleyen fail, kovuşturma aşamasından önce veya kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir. Ancak, fail suç tamamlanmadan pişmanlık gösterirse, bu durumda etkin pişmanlık değil, gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır.
Etkin Pişmanlık Şartları
Failin etkin pişmanlıktan faydalanabilmesi için mağdurun zararının tamamen giderilmesi gerekir. Kısmi tazminat sağlanması durumunda, etkin pişmanlık uygulanması için mağdurun rızası gereklidir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Cezası Nedir? (TCK 155)
Güveni kötüye kullanma suçunun cezası, suçun basit hali veya nitelikli hali olup olmamasına bağlı olarak değişiklik gösterir.
- Basit Güveni Kötüye Kullanma Suçu: Suçun temel şekli, yani basit güven ihlali suçu işlendiğinde, ceza 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası şeklinde belirlenir. Türk Ceza Kanunu, bu suç için hem hapis cezası hem de adli para cezasının birlikte verilmesini öngörür.
- Nitelikli Güveni Kötüye Kullanma Suçu: Suçun nitelikli halleri, örneğin hizmet nedeniyle güven ihlali suçu, meslek veya sanat nedeniyle güven ihlali suçu, ticaret ilişkisi nedeniyle güveni kötüye kullanma, başkasının mallarını yönetme yetkisi çerçevesinde güven ihlali suçu gibi durumlarda, ceza 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve üçbin güne kadar adli para cezası ile belirlenir. Bu nitelikli halleri kapsayan güveni kötüye kullanma suçlarında da fail hakkında hem hapis cezası hem de adli para cezası birlikte uygulanmalıdır.
Güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli halleri, suçun daha ağır bir şekilde işlenmesi anlamına geldiğinden, ceza da daha yüksek olmaktadır.
Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Cezasında İndirim Halleri
Güven ihlali suçu, belirli kişiler aleyhine işlendiğinde, failin cezası indirimli olarak uygulanır. Türk Ceza Kanunu’na göre, güven ihlali suçu, aşağıdaki kişiler aleyhine işlendiğinde ceza 1/2 oranında indirilir:
- Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşler,
- Aynı konutta birlikte yaşamayan kardeşler,
- Aynı konutta birlikte yaşayan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci dereceden kayın hısımları.
Bu kişilerin zararına işlenen güveni kötüye kullanma suçunda, mağdurun şikâyeti üzerine yapılan inceleme neticesinde verilecek ceza, 1/2 oranında indirilir.
Yargıtay, güveni kötüye kullanma suçuyla ilgili bir olayda, mağdurun kendisine paylaştırılan para bedelini almadığını ve kendi payını kardeşlerine verdiğini belirterek, tanık olarak dinlenen annesinin de mağduru doğrulaması sonucunda, sanığın kardeşine karşı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine hükmetmiştir. (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2014/10655 E., 2016/9583 K.)
Mesleklerin Güveni Kötüye Kullanma Durumları ve Suçları
Mali Müşavirin Defteri Mükellefe Teslim Etmemesi
Sanık, 2005-2007 yılları arasında katılanın şirketinin mali müşavirliğini yapmış, ancak 2008 yılında bu görevden ayrılmıştır. 2012 yılında vergi dairesi tarafından istenilen 2007 yılına ait belge ve defterleri teslim etmemiştir. Katılan, 2008 tarihinde noter aracılığıyla sanığa ihtarname göndermiş, ancak sanık, defterleri teslim etmekten kaçınmıştır. Beş yıl sonra katılanın şikayeti üzerine, sanığın teslimi geciktirdiği ve bu nedenle hizmet nedeniyle güven ihlali suçu işlediği anlaşılmıştır. Mahkeme, sanığın mahkumiyeti yerine beraat kararı vermiştir. Yargıtay, kararın bozulmasını sağlamıştır (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, Karar No: 2019/3020).
Belediye Çalışanının İnsanların Güvenini Kötüye Kullanması
Sanık, belediyede çalışırken, emlak vergilerini ödeyen bölümde çalıştığını söyleyerek şikayetçiden para almış ancak, bu parayı emlak vergisi için yatırmamıştır. Belediye, sanığın para tahsil yetkisi olmadığını belirtmiş ve suçun hizmet ilişkisi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu vurgulamıştır. Yargıtay, sanığa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan ceza verilmesini uygun görmüştür (Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Esas No: 2014/6812, Karar No: 2015/7609).
Geri Vermek Üzere Tapuda Adına Kaydedilen Taşınmazın Geri Verilmemesi
Sanık, yabancı uyruklu şikayetçilerle güven ilişkisi kurarak, üçüncü kişiden aldıkları evi, tapuda sanık üzerine kaydettirmiştir. Sözlü anlaşmaya göre, taşınmaz izin alındığında şikayetçilere devredilecekti. Ancak sanık, evin devri için para istemiş ve sonra evi kendisine ait olduğunu belirterek devri yapmamıştır. Yargıtay, bu eylemi basit güveni kötüye kullanma olarak değerlendirmiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, Esas No: 2013/4524, Karar No: 2014/20771).
Muhasebe Çalışanının Müşterinin Parasını Mal Edinmesi
Muhasebecinin yanında çalışan sanık, sigorta primlerini yatırmak için müşterisinden para almış ancak ilgili kuruma yatırmamıştır. Sanık, sigorta primlerini yatırma yetkisi olmayan bir çalışandır ve eylemi, işyerine değil, müşteri ile arasındaki güven ilişkisini kötüye kullanmak olarak değerlendirilmiştir. Yargıtay, bu durumu basit güven ihlali suçu olarak değerlendirmiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, Esas No: 2012/21614, Karar No: 2014/13164).
Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması Nelerdir?
Güveni kötüye kullanma suçunda ceza yargılaması aşaması, savcılığın hazırladığı iddianamenin kabulünden itibaren mahkemenin hüküm vermesine kadar geçen süreci kapsar. Bu süreç, birkaç temel aşamadan oluşur.
1. Görevli Mahkeme:
Güven ihlali suçu ile ilgili davalar, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülür. Mahkeme, suçun basit haline yönelik basit yargılama usulü uygulayabilir. Ancak, suçun nitelikli halleri için cezanın üst sınırı 2 yıldan fazla olduğundan, bu durumda basit yargılama usulü uygulanmaz.
2. Basit Yargılama Usulü:
Basit yargılama usulü, suçun basit haliyle ilgili kovuşturma aşamasının, mahkeme tarafından evrak üzerinde yürütülmesidir. Bu usul, taraflara tebligat yapılmasının ardından 15 gün içinde savunmalarını yazılı şekilde sunmalarını gerektirir.
3. Duruşma Hazırlığı Evresi:
İddianame kabul edildikten sonra kovuşturma aşamasına geçilir ve mahkeme duruşma hazırlığı işlemlerine başlar. Şüpheli kişi, kovuşturma süreci başladığı anda sanık olarak adlandırılır. Bu aşama, tensip zaptı adı verilen bir tutanakla kayda alınır. Ardından, mahkeme duruşma günü belirler ve sanık ile gerekli tanıklar, çağrı kâğıdı ile duruşmaya çağrılır.
4. Duruşma Evresi:
Duruşma başladığında, ilk olarak sanık ve müdafii, duruşmaya çağrılan tanıklar ve bilirkişilerin gelip gelmediği kontrol edilir. Hâkim, iddianamenin kabul kararını okur ve ardından tanıklar salondan dışarı çıkarılır.
- Sanığın Kişisel Bilgileri: Duruşma süreci, sanığın kişisel bilgileri alındıktan sonra devam eder.
- Suçlamanın Hukuki Nitelendirilmesi: İddianame veya iddianame yerine geçen belgelerde, sanığa dayandırılan suçların temeli açıklanır ve suçlama hukuki açıdan yapılır.
- Sanığın Savunması: Sanık, açıklama yapmaya hazır olduğunda sorgu aşamasına geçilir. Bu aşamada, sanığın kendisini savunmasına olanak tanınır.
5. Delillerin Tartışılması ve Karar Evresi:
- Delillerin Tartışılması: Deliller, öncelikle teker teker, sonra ise birlikte tartışılır. Bu, suçun oluşup oluşmadığını belirlemek için kritik bir adımdır.
- Karar Evresi: Deliller tartışıldıktan sonra mahkeme, karar evresine geçer. Mahkeme, hükmünü verirken, son sözü sanığa verir ve onun savunmasını dinler.
Yargılamada, sanığın savunması ve delillerin tartışılması büyük önem taşır. Mahkeme, tüm bu aşamaları göz önünde bulundurarak sonuca varır ve ceza kararını açıklar.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Güveni kötüye kullanma suçu, bir kişinin güvenini suiistimal ederek haksız kazanç elde etmesi durumunda işlenen bir suçtur. Bu suç, hem bireyler arası ilişkilerde hem de iş dünyasında sıklıkla karşılaşılan, ciddi sonuçları olan bir suçtur. Suçun farklı halleri ve uygulanacak cezalar hakkında çok sayıda soru sorulmaktadır.
Aşağıda, güven ihlali suçu ile ilgili merak edilen bazı önemli soruları ve yanıtlarını bulabilirsiniz.
Aklınıza takılan bir yer olursa Avukat Ümit Çelebi’ye ‘buraya tıklayarak’ ulaşabilir ve sorularınızı sorabilirsiniz.
Güveni kötüye kullanma suçu hangi durumlarda işlenir?
Bu suç, malın devri sırasında, malın belirlenen amacın dışında kullanılması, rehin verilmesi, satılması, bozulması veya değiştirilmesi gibi durumlarda işlenir. Ayrıca, malın kendisine ait olduğu iddiasıyla başkalarını yanıltmak da bu suç kapsamında değerlendirilebilir.
Güveni kötüye kullanma suçunun cezası nedir?
Suçun basit hali için ceza, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile belirlenebilir. Nitelikli halleri ise 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılabilir.
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda ceza nasıl belirlenir?
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda, cezanın miktarı, failin malın teslimini kötüye kullanmasına, mağdurun zarara uğramasına ve suçun işlenme koşullarına göre belirlenir.
Güven ihlali suçu şikayete tabi midir?
Güveni kötüye kullanma suçunun basit hali şikayete tabi bir suçtur ve şikayet süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren 6 aydır. Nitelikli halleri ise takibi şikayete bağlı olmayan suçlar arasındadır ve dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
Güveni kötüye kullanma suçunda etkin pişmanlık uygulanabilir mi?
Evet, güveni kötüye kullanma suçunda etkin pişmanlık uygulanabilir. Fail, mağdurun zararını tazmin ederek cezadan indirim alabilir. Kovuşturma aşamasında veya öncesinde etkin pişmanlık gösterilmesi halinde ceza indirimi yapılır.
Güveni kötüye kullanma suçu, kamu görevlileri tarafından işlenirse ne olur?
Kamu görevlilerinin işlediği güven ihlali suçu, zimmet suçu olarak kabul edilir. Bu tür durumlarda, suçun cezai yaptırımı farklıdır ve zimmet suçuna ilişkin hükümlere tabidir.
Bir kamu görevlisi güveni kötüye kullanırsa cezayı nasıl etkiler?
Kamu görevlisi tarafından işlenen güveni kötüye kullanma suçları zimmet suçu kapsamına girer ve ceza farklı şekilde uygulanır.
Güveni kötüye kullanma suçu basit mi, nitelikli mi?
Güven ihlali suçu, basit ve nitelikli olmak üzere iki şekilde işlenebilir. Nitelikli halleri için ceza daha yüksektir ve zamanaşımı süresi farklıdır.
Sanık, güveni kötüye kullanmadan dolayı tazminat ödemek zorunda mı?
Evet, sanık zararı tazmin etmedikçe cezası indirilemez ve mağdurun rızası olmadan tazminat yapılması durumunda, pişmanlık uygulanmaz.
Sizlerle birlikte bugün, “güveni kötüye kullanma suçu nedir, güveni kötüye kullanma suçu cezası, güven ihlali suçu hangi mahkeme de işlenir” konularını detaylı bir şekilde inceledik. Sizler de konu hakkında daha fazla bilgi almak için, bizlere ‘buraya‘ tıklayarak, Adalet Bakanlığına ‘buraya’ tıklayarak ulaşabilirsiniz. Diğer yazılarımızı okumak için de ‘buraya‘ tıklamayı unutmayın!
Sizler de tüm hukuki konular da yardım almak istiyorsanız Avukat Ümit Çelebi’den destek alabilirsiniz. Detaylı bilgi ve iletişim için ‘buraya’ tıklayabilirsiniz.