Tespit Davası Nedir? Tespit Davası Türleri, Özellikleri ve Örnekler
Tespit davası, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu tür davalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 106. maddesinde düzenlenmiştir. Tespit davalarının amacı, bir kişinin hukuki durumunun veya hakkının mahkeme kararı ile güvence altına alınmasını sağlamak ve ileride doğabilecek anlaşmazlıkları önlemektir. Tespit davaları, hukuk sistemimizde oldukça geniş bir yer tutmakta ve özellikle karmaşık hukuki sorunlarda çözüm sunmaktadır.
Tespit Davası Türleri Nelerdir?
Tespit davaları iki ana türe ayrılır: Menfi (olumsuz) tespit davası ve Müspet (olumlu) tespit davası.
- Menfi Tespit Davası: Davacı, bir hukuki ilişkinin var olmadığını ya da kendisinin belirli bir borçtan sorumlu olmadığını iddia eder. Örneğin, bir borç ilişkisinde borçlu, borçlu olmadığının tespit edilmesi için menfi tespit davası açabilir. Bu tür davalar İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesine dayanmaktadır.
- Müspet Tespit Davası: Davacı, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olduğunu iddia eder. Örneğin, bir mülk üzerindeki ortaklığın aidiyetinin belirlenmesi için müspet tespit davası açılabilir. Bu davalar özellikle gayrimenkul sahiplik uyuşmazlıklarında sıklıkla kullanılır.
Tespit Davası ve Eda Davası Arasındaki Farklar
Tespit davaları ile eda davaları arasındaki en önemli fark, davanın sonucunda alınacak hükmün icra edilebilirliği ile ilgilidir. Tespit davası, bir hakkın veya hukuki durumun tespitini sağlar ancak icra edilebilir bir sonuç doğurmaz. Eda davası ise mahkemeden davalının belirli bir davranışta bulunmasını veya bulunmamasını talep eder ve mahkeme kararı, doğrudan icra edilebilir niteliktedir.
Bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse: Kira sözleşmesi taraflarından biri, mevcut kira bedelinin yeniden düzenlenmesi amacıyla kira tespit davası açabilir. Eğer kira bedelinin artırılması ya da azaltılması amacı taşıyorsa ve bu sonuçta bir eda talebi bulunuyorsa, o zaman eda davası açılacaktır.
Tespit Davasının Uygulamada Öne Çıkan Türleri
1. Hizmet Tespit Davası
Hizmet tespit davası, işçinin çalıştığı dönemdeki sigorta girişlerinin eksik ya da geç yapılması gibi durumlarda, bu eksikliğin giderilmesi için açılan davadır. İşçilerin sosyal güvenlik haklarının korunması amacıyla açılan bu dava, SGK’ya eksik bildirilen hizmet sürelerinin tespiti ve kayda geçirilmesi için önemli bir araçtır.
Örnek olarak, bir işçinin sigortasının yapılmadığı bir dönemde çalıştığını iddia etmesi durumunda, SGK nezdinde hizmet süresinin tespiti için iş mahkemesine başvurması gerekmektedir. Bu dava, işçinin emeklilik hakkını güvence altına alır.
2. Kira Tespit Davası
Kira tespit davası, kiraya veren veya kiracı tarafından kira bedelinin yeniden belirlenmesi amacıyla açılır. Mevcut kira bedelinin piyasa şartlarına veya sözleşme hükümlerine göre güncellenmesi talep ediliyorsa, kira tespit davasına başvurulabilir.
Örneğin, İstanbul gibi hızlı değer kazanan şehirlerde kiraya verenler, kira bedelinin mevcut piyasa değerinin altında kaldığını düşünüyorsa kira tespit davası açarak kira bedelinin güncellenmesini talep edebilir. Bu davada sulh hukuk mahkemeleri yetkilidir.
3. Terekenin Tespiti Davası
Tereke, ölen bir kimsenin geride bıraktığı mal ve hakları ifade eder. Terekenin tespiti davası, mirasçıların hak kaybına uğramalarını önlemek için açılır. Miras bırakanın ölümünden sonra terekenin belirlenmesi, mirasçılar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümünde kritik bir öneme sahiptir.
Örneğin, bir mirasçı, diğer mirasçıların terekeye haksız müdahalede bulunmalarını engellemek amacıyla terekenin tespitini talep edebilir. Tereke tespit davası, miras bırakanın son ikametgahındaki sulh hukuk mahkemesinde açılır.
Tespit Davası Açmanın Şartları Nelerdir?
HMK’nın 106. maddesi uyarınca tespit davası açabilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:
- Güncel Hukuki Yarar: Tespit davası açan tarafın hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Bu, davacının mahkemeden talep ettiği korumaya gerçekten ihtiyaç duyduğunu ve bu ihtiyacın hukuki bir temele dayandığını ifade eder.
- Maddi Vakıalar Tek Başına Konu Olamaz: Maddi vakıalar tek başlarına tespit davasının konusu olamaz. Yani, yalnızca belirli olayların tespiti değil, olayların hukuki ilişkiyle bağlantısı dikkate alınarak dava açılabilir. Maddi vakıaların tespiti gerekiyorsa, delil tespiti kurumuna başvurulmalıdır.
Delil Tespiti Davası Nedir?
Delil tespiti, ileride açılacak veya görülmekte olan bir dava için delilin korunmasını sağlayan geçici bir hukuki koruma mekanizmasıdır. Örneğin, bir trafik kazasında hasarın tespiti için delil tespiti talep edilebilir. Delil tespiti talebi, tespit davasından farklı olarak geçici bir hukuki koruma sağlar ve sadece maddi vakıaların tespiti amacını taşır.
Delil tespitinin, tespit davasından temel farkı, bir dava olmamasıdır. Bu kurum, belirli bir durumun kayıt altına alınması veya delillerin ilerleyen davalarda kullanılmak üzere güvence altına alınması için yapılır.
Yargıtay Kararları ile Tespit Davalarına İlişkin Örnekler
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Kararı (2021/5787 E., 2021/10040 K.)
Yargıtay’ın bu kararında tespit davasının temyiz edilebilirliği ile ilgili önemli bir noktaya dikkat çekilmiştir. Tespit davasında, temyiz sınırı, dava konusu edilen taşınır mal veya alacağın değerine göre belirlenmektedir. Ancak bu değer, faiz, vekalet ücreti veya yargılama giderlerini içermez.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Kararı (2017/1004 E., 2017/10073 K.)
Bu karar, tespit davasında hukuki yararın zorunlu olduğunu vurgulamaktadır. Davacı, bir ilişkinin varlığını veya yokluğunu tespit ettirmekte hukuki yararını ispatlamakla yükümlüdür. Bu durum, mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınır.
Tespit Davası ve Menfi Tespit Davası Farkları
Tespit davası ile menfi tespit davası arasında önemli farklar vardır. Menfi tespit davası, borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açılır. Bu davada borçlu, herhangi bir ödeme yapmadan borcunun olmadığını ispat etmeyi amaçlar. Menfi tespit davasında amaç, borcun tamamen ya da kısmen var olmadığının tespit edilmesidir.
Örneğin, bir bankadan kredi alan bir kişi, borcunu ödediği halde icra takibi başlatıldıysa menfi tespit davası açarak borcun var olmadığını kanıtlamaya çalışabilir. Bu durumda mahkeme, borcun var olup olmadığını tespit eder; eğer borç yoksa icra takibi iptal edilir.
Tespit Davası Açmanın Faydaları Nelerdir?
Tespit davaları, taraflar arasındaki hukuki durumun açıklığa kavuşturulmasını sağlar ve ileride doğabilecek ihtilafların önlenmesine katkı sunar. Tespit davalarının avantajları şunlardır:
- Hukuki Belirsizliklerin Giderilmesi: Tespit davaları, hukuki durumların netleştirilmesine olanak tanır
Özellikle gayrimenkul sahipliği, kira sözleşmeleri veya iş ilişkilerinde tespit davaları, hukuki belirsizliğin önüne geçer.
- İhtilafların Önlenmesi: Tespit davaları, taraflar arasındaki potansiyel anlaşmazlıkları daha ortaya çıkmadan çözüme kavuşturur. Bu, hem zaman hem de maliyet açısından avantaj sağlar.
- İlerideki Davalar İçin Dayanak Oluşturur: Tespit davası sonucu alınan mahkeme kararı, ileride aynı konu hakkında açılacak davalar için delil niteliği taşır.