Blog

Belediyelere Kayyum Atanması

Belediyelere kayyum atanması, Türkiye’nin yerel yönetim yapısında ve idari hukuk sisteminde önemli bir yer tutmakta ve zaman zaman kamuoyunun en çok tartıştığı konular arasında yer almaktadır. Peki, kayyum nedir, belediyelere kayyum neden atanır, kayyum atanmasının hukuki dayanağı ve yasal süreci nasıl işler? Hangi durumlarda belediye başkanları görevden alınır ve yerlerine kayyum atanır, kayyum atanan belediyelerde belediye meclisi ve yerel hizmetler nasıl etkilenir?

Özellikle son yıllarda sıkça gündeme gelen kayyum uygulamaları, Türkiye’nin farklı illerindeki belediyelerde önemli değişimlere yol açmış ve vatandaşların da merak ettiği bir konu olmuştur. Bu yazımızda, kayyumun hukuki tanımı, kayyum atanmasının dayandığı yasalar, kayyum atanan belediyelerde yaşanan süreçler ve kayyum kararlarının yargısal denetimi gibi birçok önemli konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız.

Sizlerle birlikte bugün, “kayyum nedir, belediyelere kayyum hangi durumlarda atanır, kayyum atamasının sonuçları nelerdir” gibi önemli başlıkları kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım.

Hukuk konularında uzman olan Avukat Ümit Çelebi’den bilgi almak için ‘buraya’ tıklayabilir, hizmetlerimizi görüntülemek için ‘buraya’ tıklayabilirsiniz.

Belediyelere Kayyum Atanması Nedir?

Belediyelere kayyum atanması, Türkiye’de yerel yönetimler üzerinde uygulanan ve kamuoyunda sıkça tartışılan önemli bir idari ve hukuki müdahale yöntemidir. Kayyum ataması, bir belediye başkanının görevden alınması sonrasında, merkezi yönetim tarafından belediye idaresinin bir kamu görevlisine devredilmesi anlamına gelir.

Genellikle İçişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen bu atama süreci, yalnızca belediye başkanını değil, gerektiğinde belediye meclisi ve belediye üst yönetim kadrolarını da kapsayabilmektedir. Bu kapsamda, kayyum, belediyenin tüm idari ve mali işleyişinden sorumlu olur ve yerel yönetim faaliyetlerini yürütmekle görevlendirilir.

Belediyelere kayyum atanması, olağanüstü bir durum olarak değerlendirilir ve istisnai hallerde başvurulan bir uygulamadır. Bu süreç; görev suistimali, yolsuzluk, terörle iltisak veya yerel yönetimlerin Anayasa ve kanunlara aykırı hareket etmesi gibi gerekçelerle devreye alınır. Kayyum, belediye başkanının yerine geçici olarak görev yapar ve belediyenin hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesini sağlar.

Belediyelere Kayyum Atanmasının Hukuki Dayanağı

Belediyelere kayyum atanmasının hukuki temelleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 5393 sayılı Belediye Kanunu başta olmak üzere çeşitli mevzuat düzenlemelerine dayanmaktadır. Hukuki çerçeve, kayyum uygulamasının hangi koşullarda ve hangi usullerle yapılabileceğini açıkça belirlemektedir.

1. Anayasa’nın 127. Maddesi

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 127. maddesi, mahalli idarelerin yani belediyelerin, il özel idarelerinin ve köylerin idari ve mali özerkliğe sahip olduğunu belirtmekle birlikte, merkezi idarenin denetim yetkisini de tanımaktadır. Bu madde kapsamında, belediye organlarının görevden geçici veya sürekli olarak uzaklaştırılabileceği ve yerlerine geçici yönetim atanabileceği düzenlenmiştir.

2. 5393 Sayılı Belediye Kanunu

Belediyelere kayyum atanmasına ilişkin usul ve esaslar, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda detaylı olarak açıklanmıştır. Kanun, belediye başkanının görevden uzaklaştırılması veya görevini fiilen yapamayacak duruma gelmesi halinde, İçişleri Bakanlığı’nın kayyum ataması yoluna gidebileceğini düzenler. Kayyum atamasını gerektiren başlıca sebepler şunlardır:

  • Belediye başkanının görevini yapmasını engelleyen bir suçtan dolayı tutuklanması veya görevden uzaklaştırılması
  • Belediyede ağır yolsuzluk ve usulsüzlüklerin tespiti
  • Belediye meclisinin görevini yerine getirememesi veya kanuni çoğunluğunu kaybetmesi
  • Kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden durumların ortaya çıkması

3. İçişleri Bakanlığı’nın İdari Yetkileri

Kayyum atama süreci, uygulamada İçişleri Bakanlığı’nın idari takdiriyle yürütülmektedir. Bakanlık, ilgili belediye başkanının görevden alınmasını takiben, belediyenin başına bir vali, kaymakam veya diğer üst düzey kamu görevlilerinden birini kayyum olarak görevlendirebilir. Bu atama ile kayyum, belediyenin yönetimini devralır ve yerel hizmetlerin aksamadan yürütülmesini sağlar.

Belediyelere Kayyum Atanmasının Sebepleri

Belediyelere kayyum atanması, yerel yönetimlerde olağan dışı durumların ortaya çıkması halinde başvurulan bir idari müdahale yöntemidir. Kayyum atamasına yol açan sebepler, hem hukuki hem de kamu düzeni açısından önem arz eden durumlara dayanmaktadır.

Türkiye’de kayyum atamalarına gerekçe gösterilen durumlar, mevzuatta açıkça belirlenmiş olup, uygulamada farklı belediyelerde çeşitli örneklerle karşımıza çıkmaktadır. Aşağıda, belediyelere kayyum atanmasına yol açan başlıca sebepler detaylı şekilde açıklanmıştır.

1. Yolsuzluk, Usulsüzlük ve Kamu Zararı Şüphesi

Belediye başkanının veya belediye üst yönetiminin yolsuzluk, usulsüzlük veya görevi kötüye kullanma gibi suçlarla ilişkilendirilmesi, kayyum atanmasının en sık karşılaşılan sebeplerinden biridir.

Özellikle belediye bütçesinin kamu yararına aykırı şekilde kullanılması, ihalelerde usulsüzlük yapılması, belediye kaynaklarının şahsi çıkarlar doğrultusunda harcanması gibi durumlar, İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atama gerekçesi olarak değerlendirilebilir. Bu gibi hallerde, yerel yönetimin hukuka uygunluğunu sağlamak amacıyla kayyum atanır.

2. Terör Örgütleri ile İrtibat veya İltisak

Kayyum atamasına en çok başvurulan nedenlerden biri de belediye başkanı veya belediye organlarının, terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olduklarına dair kuvvetli şüphelerin bulunmasıdır. Türkiye’de geçmiş yıllarda birçok belediye, özellikle terörle mücadele kapsamında bu gerekçeyle kayyum yönetimine devredilmiştir. Bu durumda, kamu düzeni ve güvenliği ön planda tutularak belediye yönetimi geçici olarak merkezi idareye devredilir.

3. Belediye Meclisinin Görev Yapamaz Hale Gelmesi

Belediye meclisinin üyelerinin çoğunluğunun istifası, meclisin görevini yerine getirememesi veya karar alma yeterliliğinin kaybedilmesi gibi durumlar da kayyum atanmasının nedenleri arasındadır. Meclisin işlevsiz hale gelmesi halinde belediyenin karar alma ve yürütme süreçleri durma noktasına gelir. Bu gibi durumlarda belediye hizmetlerinin aksamaması adına kayyum atanarak idari işleyiş devam ettirilir.

4. Hukuka Aykırı İş ve İşlemler

Belediye başkanı veya belediye organlarının açık bir şekilde kanunlara ve yargı kararlarına aykırı hareket etmesi de kayyum atanmasının temel sebeplerindendir. Vergi ödemelerinin yapılmaması, ihale süreçlerinde mevzuata aykırılıklar, yargı kararlarının uygulanmaması gibi durumlarda merkezi yönetim kayyum atama yoluna başvurabilir. Bu tür durumlarda kayyumun görevi, belediyenin faaliyetlerini yasal çerçevede yürütmesini sağlamak ve kamu zararını önlemektir.

Belediyelere Kayyum Atanmasının Etkileri

Belediyelere kayyum atanması, sadece belediyenin yönetim kadrosunda bir değişiklik değil; aynı zamanda yerel yönetim yapısından toplumsal dinamiklere kadar geniş bir yelpazede önemli sonuçlar doğuran bir idari müdahaledir. Bu durum, belediyelerin işleyişinden halkın algısına, ekonomik dengelerden sosyal yapıya kadar pek çok alanda etkisini hissettirebilmektedir.

Kayyum uygulamasının etkileri, her belediyenin durumu, kayyumun yaklaşımı ve uygulamanın süresi gibi faktörlere göre farklılık gösterebilir. Aşağıda bu etkilerin en yaygın olanlarını detaylı şekilde ele aldık.

1. Yerel Yönetimlerin Özerkliğinin Zedelenmesi

Belediyelere kayyum atanması, doğrudan yerel yönetimlerin anayasal olarak tanımlanan özerkliğine bir müdahale niteliği taşımaktadır. Demokratik sistemin temel unsurlarından biri olan yerel seçimlerle belirlenen yöneticilerin görevden alınıp yerine kayyum atanması, halk iradesinin devre dışı kalmasına neden olur. Bu durum, hem yerel demokrasiye hem de seçmenlerin belediyelerine duyduğu güvene olumsuz yansıyabilir.

2. Toplumsal ve Siyasal Tepkiler

Kayyum atamaları, uygulandıkları bölgelere ve toplumsal yapıya bağlı olarak ciddi sosyal ve siyasi tartışmalara yol açabilir. Özellikle, kayyum atamalarının yoğunlaştığı bölgelerde, halk arasında kaygı, güvensizlik ve tepki oluşması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Zaman zaman protestolar, sivil toplum hareketleri ve siyasi tartışmalarla gündeme gelen kayyum atamaları, toplumsal kutuplaşmayı da beraberinde getirebilir.

3. Belediye Hizmetlerinde Değişim ve Yönetim Yaklaşımları

Kayyum atanması, belediye hizmetlerinin kalitesi ve işleyişi üzerinde doğrudan etkiler yaratabilir. Bazı durumlarda, kayyum yönetiminde belediye hizmetlerinde aksama, yerel ihtiyaçların tam olarak gözetilememesi veya karar alma süreçlerinin yavaşlaması söz konusu olabilir.

Öte yandan, kayyumun deneyimli bir idareci olması halinde belediye hizmetlerinin belirli alanlarda disiplinli ve düzenli bir yapıya kavuştuğu da gözlemlenebilmektedir. Ancak, yerel halka danışılmadan alınan kararlar, hizmetlerin halk beklentilerini karşılamasını zorlaştırabilir.

4. Ekonomik ve Yatırım Süreçlerine Etkiler

Belediyelere kayyum atanması, yerel ekonomik dengeler üzerinde de çeşitli sonuçlar doğurur. Belediyenin mali planlamalarının değişmesi, devam eden projelerin askıya alınması veya yeniden yapılandırılması gibi durumlar, yerel ekonomiyi ve yatırım süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Özellikle, kayyum dönemlerinde dış yatırımcıların ve yerel girişimcilerin belediye ile olan iş birliklerinde tereddüt yaşadığı durumlar sıklıkla görülmektedir. Bununla birlikte, bazı kayyum yönetimleri, belediyenin mali yapısını düzeltme ve projeleri daha etkin yürütme imkânı da bulabilmektedir.

Belediyelere Kayyum Atanmasının Önlenmesi İçin Alınabilecek Önlemler

Belediyelere kayyum atanmasının önüne geçebilmek için, yerel yönetimlerin mevzuata tam uyumlu, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı benimsemeleri gerekmektedir. Belediye yönetimlerinin, hem yasal çerçeveye bağlı kalmaları hem de halkla güçlü bir iletişim ağı kurmaları, kayyum ataması riskini minimize eden en temel unsurlardır.

Özellikle mali disiplinin sağlanması, hukuka aykırı uygulamalardan kaçınılması ve yerel halkın yönetime duyduğu güvenin artırılması, kayyum atamalarını önleyici bir etki yaratmaktadır. Bu kapsamda, belediyelerin dikkate alması gereken temel önlemler aşağıda sıralanmıştır:

1. Yolsuzlukla Etkin Mücadele ve Şeffaf Yönetim

Belediyelerin mali işlemleri, ihale süreçleri ve bütçe kullanımları şeffaf bir şekilde yürütülmeli ve kamuoyuna açık hale getirilmelidir. İhale mevzuatına uygunluk, gelir ve giderlerin düzenli raporlanması, bağımsız denetim raporlarının yayınlanması gibi uygulamalar, yolsuzluk riskini azaltarak belediyenin hukuka uygun bir yapıda çalışmasını sağlar. Şeffaflık ilkesi, sadece hukuki bir gereklilik değil, aynı zamanda yerel halkın belediyeye olan güvenini artıran bir unsurdur.

2. Hukuki Bilinç ve Sürekli Eğitim

Belediye başkanları, yöneticiler ve belediye çalışanlarının hukuki mevzuata tam hakim olmaları büyük önem taşır. Düzenli olarak verilen hukuk ve etik eğitimleri sayesinde, belediye personelinin, görev ve yetkileri dâhilinde yasal sınırlar içinde hareket etmeleri sağlanabilir. Ayrıca, belediye içi denetim ve iç kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesi, hukuki hataların ve usulsüzlüklerin önüne geçilmesine yardımcı olur.

3. Güçlü Halkla İletişim ve Katılımcı Yönetim

Belediyelerin, yönetim süreçlerine halkı daha fazla dahil etmesi, katılımcı demokrasi anlayışını güçlendiren bir etkendir. Düzenli bilgilendirme toplantıları, yerel halkla yapılan istişareler, kamuoyuna açık karar alma süreçleri ve halkın taleplerine duyarlı bir yönetim anlayışı, yerel yönetime duyulan güveni artırır. Kayyum atama kararlarının çoğu zaman kamuoyundaki meşruiyet tartışmalarıyla gündeme geldiği dikkate alındığında, halkla etkili iletişim, olası riskleri azaltan önemli bir faktör olarak öne çıkar.

4. İç ve Dış Denetim Mekanizmalarının Güçlendirilmesi

Belediye yönetimlerinin, hem kendi iç denetim sistemlerini etkin kullanmaları hem de Sayıştay ve ilgili kamu kurumlarının denetimlerine tam uyum göstermeleri kayyum riskini azaltır. Düzenli ve kapsamlı denetimler, olası usulsüzlüklerin önceden tespit edilmesine ve yasal düzenlemeler çerçevesinde önlemler alınmasına imkân tanır.

Kayyum Atamalarında Uygulama Örnekleri ve Güncel Durum

Türkiye’de kayyum atamaları, özellikle son yıllarda yerel yönetimler üzerinde sıkça uygulanan bir idari tedbir olarak öne çıkmıştır. Farklı dönemlerde birçok belediyeye, çeşitli gerekçelerle kayyum atanmış ve bu süreçler kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştır. Uygulamada, kayyum atamaları genellikle yolsuzluk, terörle iltisak ve kamu düzeninin bozulması gibi gerekçelere dayandırılmıştır.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, terör örgütleri ile bağlantılı olduğu iddia edilen belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması en sık rastlanan örnekler arasında yer almaktadır. Bu kapsamda Diyarbakır, Mardin, Van gibi büyükşehir belediyeleri ile pek çok ilçe ve belde belediyesine de çeşitli dönemlerde kayyum atamaları yapılmıştır.

Kayyum uygulamaları, sadece büyükşehir belediyeleri ile sınırlı kalmamış; görevden alınan belediye meclis üyeleri ve encümenler nedeniyle bazı küçük belediyelerde de idari müdahale gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte, atanan kayyumlar genellikle vali, vali yardımcısı veya kaymakamlar arasından seçilmiş, belediye idaresi doğrudan merkezi idarenin denetimine alınmıştır.

2024 ve 2025 yıllarında da bazı belediyelere kayyum atanması gündeme gelmiş; ancak bu uygulamalar, siyasi ve hukuki tartışmaların merkezinde yer almaya devam etmiştir. Kayyum atamaları ile birlikte yerel hizmetlerde aksama, bütçe yönetiminde değişiklikler ve yerel halk ile merkezi idare arasında iletişim sorunları da zaman zaman gözlemlenmiştir.

Belediyelere Kayyum Atanmasının Hukuki Süreci ve Yargısal Denetimi

Belediyelere kayyum atanması, salt bir idari işlem olmayıp belirli bir hukuki prosedüre dayanmaktadır. Bu sürecin temel dayanakları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve ilgili diğer mevzuat düzenlemeleridir.

Hukuki süreç, genellikle İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülür. İlk aşamada belediye başkanı veya belediye meclisinin görevini yürütmesini engelleyen yolsuzluk, suç işleme, terör örgütleriyle irtibat gibi iddialar değerlendirilir. İçişleri Bakanlığı, gerekli gördüğü durumlarda soruşturma başlatarak belediye başkanını geçici olarak görevden alabilir. Bu aşamada bakanlık, belediye meclisini de görevden alma ve yerine kayyum atama yetkisine sahiptir.

Kayyum atama kararı, bir idari işlem niteliğinde olup doğrudan yürütülür; ancak karar kesin değildir. Görevden alınan belediye başkanı veya belediye organları, ilgili karara karşı idare mahkemelerinde iptal davası açabilir. İdari yargı sürecinde, kayyum atamasının yasal dayanaklarının ve gerekçelerinin hukuka uygunluğu denetlenir. Danıştay, nihai inceleme mercii olarak sürece müdahil olabilir.

Özetle, kayyum atanması süreci;

  • İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen idari işlem,
  • İlgili kişilerin yargı yoluna başvurma hakkı,
  • İdari yargının denetimi
    şeklinde üç aşamalı bir hukuki mekanizmaya sahiptir.

Ancak uygulamada, yargı denetimi süreçlerinin uzun sürmesi ve bazı davaların sonuçlanmadan yerel seçimlere gidilmesi nedeniyle, kayyumlar sıklıkla görevlerini bir sonraki seçime kadar sürdürmektedir.

Kayyum Atanma Süreci Nasıl İşler?

Belediyelere kayyum atanması süreci, belirli bir hukuki prosedüre dayalı olarak İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen, idari ve yargısal denetime tabi bir uygulamadır. Bu süreç, bir belediye başkanının görevden uzaklaştırılması ve yerine kayyum atanması ile sonuçlanan bir dizi aşamadan oluşur. Kayyum atama sürecinin nasıl işlediği, hem vatandaşlar hem de yerel yöneticiler açısından sıkça merak edilen konular arasında yer almaktadır. Sizler için kayyum atanma sürecini adım adım hazırladık.

1. İhbar, Şikayet veya Soruşturma Başlangıcı

Kayyum atama sürecinin ilk adımı, genellikle belediye başkanına veya belediye organlarına yönelik suç iddialarının gündeme gelmesi ile başlar. Bu durum bir ihbar, şikayet, denetim raporu veya savcılık soruşturması ile ortaya çıkabilir. İddialar; yolsuzluk, terörle bağlantı, kamu zararına yol açma veya kanuna aykırı işlem gibi sebeplere dayanabilir.

2. Ön İnceleme ve Delil Toplanması

İçişleri Bakanlığı veya ilgili adli makamlar tarafından ön inceleme başlatılır. Delillerin toplanması, tanık beyanları ve resmi belgelerin incelenmesi ile belediye başkanı veya yönetiminin suça karışıp karışmadığı değerlendirilir.

3. Görevden Uzaklaştırma Kararı

Elde edilen deliller doğrultusunda, İçişleri Bakanlığı belediye başkanını geçici veya sürekli olarak görevden uzaklaştırabilir. Bu karar bir idari işlem olup, genellikle kamu düzeninin korunması ve yürütülen soruşturmanın sağlıklı ilerleyebilmesi amacıyla alınır.

4. Kayyum Atama Kararı

Görevden uzaklaştırmanın ardından İçişleri Bakanlığı, belediyenin yönetimini üstlenmek üzere kayyum atama yetkisini kullanır. Atanan kayyum genellikle vali, vali yardımcısı veya kaymakam gibi bir kamu görevlisi olur. Kayyum, belediye başkanının yetkilerini devralır ve belediye idaresini yürütür.

5. Kayyum Göreve Başlar

Kayyum, atama kararının ardından belediyedeki görevine başlar. Belediye bünyesindeki tüm idari, mali ve hizmet süreçleri kayyumun denetimi ve yönetimine geçer.

6. Yargısal Denetim ve İtiraz Hakkı

Belediye başkanı veya ilgili organlar, görevden uzaklaştırma ve kayyum atama kararına karşı idari yargıda iptal davası açabilir. Yargı, atama sürecinin hukuka uygunluğunu denetler. Yargı kararıyla görevden uzaklaştırma iptal edilirse, belediye başkanı göreve iade edilir.

Kayyum Atanan Belediyelerde Yönetim Nasıl Devam Eder?

Kayyum ataması, belediye yönetiminde önemli bir değişikliğe yol açar. Ancak bu değişiklik, belediye hizmetlerinin tamamen durması anlamına gelmez. Kayyumun görevi, belediyenin tüm hizmet, mali ve idari süreçlerini kamu yararına uygun şekilde yürütmektir. Kayyum atandıktan sonra belediyede yaşanan işleyiş sürecini aşağıdaki şekilde bahsedebiliriz.

1. Belediye Başkanının Yetkileri Kayyuma Geçer

Kayyum, belediye başkanının tüm görev ve yetkilerini devralır. Belediye bütçesinin yönetimi, ihalelerin yürütülmesi, personel yönetimi ve belediye hizmetlerinin sürdürülmesi kayyumun sorumluluğuna geçer.

2. Belediye Meclisinin Durumu

Belediye meclisi, görevden alınmamışsa işleyişine devam edebilir. Ancak bazı durumlarda, meclis üyeleri de görevden uzaklaştırılabilir veya meclis işlevsiz hale gelmişse kayyum, meclisin yetkilerini de devralabilir. Bu durumda kayyum, hem yürütme hem de karar alma yetkilerini üstlenir.

3. Belediye Hizmetlerinin Devamlılığı

Kayyum yönetiminde belediye hizmetlerinin aksamaması amaçlanır. Temizlik, ulaşım, alt yapı çalışmaları, sosyal hizmetler ve diğer yerel yönetim hizmetleri kayyumun koordinasyonunda devam eder. Ancak, yerel halkın beklentilerine uygunluk ve hizmetlerin etkinliği kayyumun yönetim yaklaşımına göre değişebilir.

4. Mali Yönetim ve Projeler

Belediyenin mali kaynakları, bütçesi ve devam eden projeleri kayyum yönetiminde yeniden düzenlenebilir. Kayyum, belediyenin mali disiplinini sağlamak, usulsüzlükleri gidermek ve kamu kaynaklarını daha etkin kullanmak amacıyla yeni düzenlemeler yapabilir.

5. Personel Politikası

Kayyum, belediye personelinde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Görevden uzaklaştırmalar, disiplin işlemleri ve yeni görevlendirmeler kayyumun yetkisi dahilindedir.

6. Kayyumun Görev Süresi

Kayyum, genellikle bir sonraki yerel seçime kadar görevde kalır. Ancak yargı kararı ile belediye başkanının görevine dönmesi halinde kayyumun görevi son bulur.

Kayyum Atamaları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Kayyum atamaları, Türkiye’de hem hukuki hem de siyasi tartışmaların odağında yer alan önemli bir konu olup, özellikle yerel yönetimler ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmektedir. Kayyum atanma sürecinin hukuki dayanağı, uygulama şekli, etkileri ve sonuçları hakkında birçok soru gündeme gelmektedir.

Aklınıza takılan bir yer olursa Avukat Ümit Çelebi’ye ‘buraya tıklayarak’ ulaşabilir ve sorularınızı sorabilirsiniz.

1. Kayyum nedir?

Kayyum, Türk hukuk sisteminde bir kişi veya kurumun yönetim, denetim ve idare görevini geçici olarak üstlenen kişidir. Belediyeler söz konusu olduğunda kayyum, görevden alınan belediye başkanının yerine İçişleri Bakanlığı tarafından atanan kamu görevlisini ifade eder.

2. Belediyelere neden kayyum atanır?

Belediyelere kayyum atanmasının temel sebepleri arasında; yolsuzluk, terör örgütleri ile bağlantı iddiaları, kamu kaynaklarının kötüye kullanılması, belediye meclisinin işlevsiz hale gelmesi veya ciddi hukuki ihlaller yer alır.

3. Kayyum atamasının yasal dayanağı nedir?

Kayyum atamaları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 127. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ilgili hükümlerine dayanılarak yapılır. Bu düzenlemeler, merkezi idarenin gerekli gördüğü hallerde yerel yönetimlere kayyum atama yetkisini tanımaktadır.

4. Kayyum atama yetkisi hangi kurumda bulunmaktadır?

Belediyelere kayyum atama yetkisi İçişleri Bakanlığı’na aittir. Görevden alma kararı ve kayyum ataması doğrudan İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.

5. Kayyum atanması belediye meclisini de etkiler mi?

Bazı durumlarda sadece belediye başkanı görevden alınır ve meclis çalışmaya devam eder. Ancak eğer meclis de işlevsiz hale gelmişse veya kayyumun atanmasını gerektiren sebepler meclisi de kapsıyorsa, meclis de feshedilerek kayyumun yetkileri genişletilebilir.

6. Kayyum atanmasına karşı yargı yolu açık mı?

Evet, kayyum atama kararına karşı idari yargıda iptal davası açılabilir. Görevden alınan belediye başkanı veya ilgili kişiler, kayyum kararının iptali için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

7. Kayyum atanması ne kadar sürer?

Kayyumun görev süresi, belediye başkanının yeniden göreve iade edilmesi, mahkeme kararı veya bir sonraki yerel seçime kadar devam edebilir. Süre, tamamen ilgili süreçlerin ve yargılamanın sonucuna bağlıdır.

8. Kayyum atanması halkın seçme ve seçilme hakkını etkiler mi?

Dolaylı olarak etkiler. Seçimle göreve gelmiş bir yöneticinin görevden alınıp yerine atama yapılması, seçmen iradesinin devre dışı kalması anlamına gelir. Ancak, seçim sistemi değişmemekte ve bir sonraki seçimde halk yeniden seçme hakkını kullanmaktadır.

9. Kayyum atanan belediyelerde hizmetler durur mu?

Hayır, kayyum atanan belediyelerde hizmetler devam eder. Kayyum, belediye başkanının yerine tüm idari ve mali işlerden sorumlu olarak görev yapar ve hizmetlerin aksamadan sürdürülmesi için çalışmalar yürütür.

10. Türkiye’de hangi belediyelere kayyum atanmıştır?

Türkiye’de farklı dönemlerde özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere çeşitli illerde kayyum atamaları yapılmıştır. Atamalar genellikle yolsuzluk, terörle iltisak ve kamu düzenini tehdit eden durumlara bağlı olarak uygulanmıştır. Hangi belediyelere kayyum atandığı dönemsel olarak değişmekte ve Resmî Gazete ile duyurulmaktadır.

Sizlerle birlikte bugün, “kayyum nedir, belediyelere kayyum hangi durumlarda atanır, kayyum atamasının sonuçları nelerdir” gibi önemli başlıkları kapsamlı bir şekilde inceledik. Sizler de konu hakkında daha fazla bilgi almak için, bizlere ‘buraya‘ tıklayarak, Adalet Bakanlığına ‘buraya’ tıklayarak ulaşabilirsiniz. Diğer yazılarımızı okumak için de ‘buraya‘ tıklamayı unutmayın!

Sizler de tüm hukuki konular da yardım almak istiyorsanız Avukat Ümit Çelebi’den destek alabilirsiniz. Detaylı bilgi ve iletişim için ‘buraya’ tıklayabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
WhatsApp Destek
WhatsApp Destek
Merhaba👋
Sana nasıl yardımcı olabiliriz?