Nafaka Nasıl Hesaplanır? (Nafaka Hesaplama Rehberi)

Boşanma, ayrılık veya evliliğin butlanı süreçlerinde nafaka; yoksulluğa düşecek tarafa geçimini sürdürebilmesi için diğer eşten ödenen düzenli bir paradır. Türk Medeni Kanunu (TMK) 175 ve devamı uyarınca nafaka miktarı; tarafların ekonomik–sosyal durumları, yoksulluk riski ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde hakim tarafından takdir edilir. Bu nedenle sabit bir “formül” yoktur; her dosyada somut olgular, deliller ve yaşam standardı dikkate alınır.
Bu yazımızda, “nafaka nasıl hesaplanır, nafaka hesaplama, kimlere nafaka verilir” vb. konuları detaylı şekilde inceleyeceğiz.
Nafaka konusunda uzman olan Avukat Ümit Çelebi ile doğrudan iletişime geçmek için buraya tıklayabilir, danışmanlık ve hukuki destek hizmetlerimizi görüntülemek için “0545 760 94 38” numarasından bize ulaşabilirsiniz.
Nafaka Türleri Nelerdir?
Tedbir Nafakası
Dava devam ederken tarafların ve çocukların temel giderlerini karşılamak amacıyla geçici olarak hükmedilir. Gelir beyanları, mevcut harcama kalemleri ve yaşam standardı dikkate alınır.
Yoksulluk Nafakası
Boşanma ile yoksulluğa düşecek tarafa, diğer eşin mali gücü oranında; genellikle süresiz (koşullar değişirse uyarlama mümkündür) hükmedilir. Şart: Talep edenin kusuru diğerinden daha ağır olmamalıdır.
İştirak (Çocuk) Nafakası
Velayeti kendisinde olmayan ebeveynin, çocuğun eğitim–sağlık–barınma giderlerine katılımı için öder. Çocuğun yaşı, okul/servis/kurs giderleri ve özel ihtiyaçları belirleyicidir.
Yardım Nafakası (Kısaca)
Üstsoy-altsoy ve kardeşler arasında, kanunun öngördüğü hallerde muhtaçlık esasına dayanır.
Nafaka Hesaplamada Dikkate Alınan Temel Kriterler Neler?
Nafaka tutarı, tek bir formüle indirgenmeyen; tarafların ekonomik kapasitesi, çocuğun üstün yararı ve evliliğin/ayrılığın somut koşullarını birlikte değerlendiren çok boyutlu bir takdir sürecidir. Hâkim, dosyadaki belge ve deliller ışığında gelir–gider dengesini, yaşam standardının makul ölçüde korunmasını, çocuğa ilişkin zorunlu ve öngörülebilir giderleri ile kusur ve sosyo-ekonomik dengeyi bütüncül bir çerçevede tartar. Aşağıdaki kriterler, uygulamada hesaplamanın iskeletini oluşturur.
Nafaka Hesaplamada Dikkate Alınan Temel Kriterler
Nafaka tutarı, tek bir formüle indirgenmeyen; tarafların ekonomik kapasitesi, çocuğun üstün yararı ve evliliğin/ayrılığın somut koşullarını birlikte değerlendiren çok boyutlu bir takdir sürecidir. Hâkim, dosyadaki belge ve deliller ışığında gelir–gider dengesini, yaşam standardının makul ölçüde korunmasını, çocuğa ilişkin zorunlu ve öngörülebilir giderleri ile kusur ve sosyo-ekonomik dengeyi bütüncül bir çerçevede tartar. Aşağıdaki kriterler, uygulamada hesaplamanın iskeletini oluşturur.
1) Gelir–Gider Dengesi ve Yaşam Standardı
Nafakanın sürdürülebilir olması, hem alacaklının asgari refahını teminat altına almak hem de borçlunun ödeme gücünü zorlamadan yükümlülüğü yerine getirebilmesini sağlamakla mümkündür. Bu nedenle tarafların gerçek net gelirleri, düzenli ek kazançları ve zorunlu harcamaları belge temelli olarak ortaya konur; mevcut yaşam standardının makul seviyede korunması hedeflenir.
- Nafaka alacaklısının belgeli geliri, talebin doğal üst sınırını işaret eder.
- Nafaka borçlusunun net ödeme gücü, makul ve sürdürülebilir tutarın tabanını belirler.
- Kira, kredi, fatura, ulaşım, sağlık ve benzeri zorunlu giderler dikkate alınır; keyfî nitelikteki harcamalar genellikle dışarıda bırakılır.
- Banka hareketleri, SGK kayıtları ve bordrolar ile fiilî ekonomik durum teyit edilir.
2) Çocuğun Üstün Yararı
Çocuğa yönelik iştirak nafakasında temel ilke, ihtiyaçların somut ve öngörülebilir kalemler üzerinden karşılanmasıdır. Yaş, eğitim basamağı ve sağlık durumu gibi faktörler aylık maliyet sepetini doğrudan etkiler; her iki ebeveynin gelir gücü oranında katkı beklenir.
- Yaş, okul/servis/kırtasiye, kurs–spor, sağlık ve psikososyal ihtiyaçlar kalem kalem değerlendirilir.
- Ortaya çıkan fiilî maliyet esas alınır; ebeveynler arasında gelir gücüne göre makul katkı oranı belirlenir.
- Özel okul, servis, rehberlik/kurs veya tedavi gibi belgeli ek giderler nafaka hesabına yansıyabilir.
- İhtiyaçlar zaman içinde değiştiğinde artırma/azaltma talepleri gündeme gelebilir.
3) Kusur, Evlilik Süresi ve Sosyo-Ekonomik Denge
Yoksulluk nafakasında kusur, evliliğin seyri ve tarafların toplumsal-mesleki konumları dengeleyici unsurlardır. Amaç, boşanma sonrası taraflar arasında adil bir ekonomik denge kurmaktır.
- Daha ağır kusurlu tarafın yoksulluk nafakası talep imkânı sınırlıdır; somut olaya göre değerlendirilir.
- Evlilik süresi, tarafların mesleki durumu ve istihdam kabiliyeti (yeniden iş bulma/gelir yaratma potansiyeli) dikkate alınır.
- Taraflar arasındaki sosyal statü farkı ve evlilik boyunca oluşan yaşam standardı makul ölçüde korunmaya çalışılır.
- Hakkaniyet gereği, tüm değişkenler birlikte tartılarak tutar yukarı/aşağı yönlü düzeltilebilir.
Pratik Nafaka Hesaplama Yaklaşımı ve Örnekler
Pratik Nafaka Hesaplama Yaklaşımı ve Örnekler bölümümüz de, hâkimin takdirine yön veren gelir–gider–ihtiyaç–hakkaniyet parametrelerini belge temelli ve şeffaf bir modele dönüştürerek; farklı gelir senaryoları, çocuk/erişkin gider kalemleri ve enflasyona bağlı artış kurgusunu somut örneklerle açıklıyoruz. İlk olarak, Net Gelir Üzerinden Analitik Yaklaşım’a bakalım…
Net Gelir Üzerinden Analitik Yaklaşım (Uygulamadaki Pratik)
Nafaka hesabı, sabit bir formüle indirgenemeyecek kadar çok değişken barındıran, hâkimin gelir–gider–ihtiyaç–hakkaniyet ekseninde somut olaya özgü değerlendirme yaptığı bir süreçtir. Bu nedenle ilk adım, tarafların net gelirlerini, düzenli ek kazançlarını ve zorunlu giderlerini şeffaf şekilde ortaya koyan bir veri setinin oluşturulmasıdır.
Maaş, prim, komisyon, serbest meslek kazançları veya kira geliri gibi düzenli akışlar netleştirildikten sonra; kira, aidat, fatura, ulaşım, kredi ve sağlık gibi zorunlu kalemler belgelere dayalı olarak ayrıştırılır. Aynı anda, çocuğun yaşına, eğitim basamağına, sağlık durumuna ve sosyal gelişim ihtiyaçlarına göre aylık “baz maliyet” sepeti hazırlanır; okul ve servis ödemeleri, yemekhane ve kırtasiye giderleri ile kurs, spor veya hobi harcamaları bu sepetin kapsamını belirler.
Ebeveynler açısından da barınma, ulaşım ve temel yaşam giderleri ispatlı verilerle hesaplanır; böylece nafaka borçlusunun sürdürülebilir ödeme kapasitesi, net gelirden zorunlu giderlerin tenziliyle gerçekçi bir şekilde tespit edilir. Bu tablonun üzerine, evlilik süresi, tarafların kusur durumu, mevcut ve önceki yaşam standardı ile sosyo-ekonomik denge yerleştirilir ve nihai tutar bu çerçevede hakkaniyet düzeltmesine tabi tutularak belirlenir. Sonuç itibarıyla oranlar yalnızca uygulamada pratik bir referans işlevi görür; bağlayıcı değildir ve dosyanın sayısal gerçekleri ile belgelenen ihtiyaçlar denklemin ağırlık merkezini oluşturur.
Enflasyona Bağlı Artırımlı Nafaka (Eskalasyon Mantığı)
Ekonomik koşulların hızla değiştiği dönemlerde nafakanın satın alma gücünü koruyabilmek için karar metnine artış hükmü eklenmesi, uygulamada sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Bu kapsamda TÜFE gibi genel bir endekse bağlanan yıllık artış, tarafların her yıl yeniden dava açmasına gerek kalmaksızın tutarın güncellenmesini sağlar.
Artış klozu bulunmayan kararlar açısından ise iş kaybı, gelirin artması veya çocuğun eğitim basamağının değişmesi gibi esaslı değişiklikler doğduğunda, uyarlama (artırım/azaltım) davası hukuki zemin sunar. Böyle bir artış veya uyarlama talebinde mahkeme, güncel gelir kayıtlarını, yeni gider belgelerini ve çocuğun ya da nafaka alacaklısının ortaya çıkan ilave ihtiyaçlarını yeniden değerlendirir; böylece tutar, hem ekonomik gerçekliğe hem de hakkaniyete uygun bir seviyede güncellenir.
Ekstra Gider Kalemlerinin Hesaba Yansıtılması (Belge Temelli Model)
Nafaka hesabının sağlıklı yapılabilmesi için çocuk ve yetişkin odaklı giderlerin, mümkün olan en yüksek ispat gücüyle dosyaya kazandırılması gerekir. Çocuk özelinde devlet veya özel okul ücretleri, kayıt ve yenileme bedelleri, servis ve yemekhane faturaları, kırtasiye ve giyim giderleri ile spor, dil veya sanat kurslarına ilişkin ödemeler; ayrıca diş tedavileri, gözlük ve diğer sağlık harcamaları aylık maliyet sepetinin temel unsurlarını oluşturur.
Yetişkin odaklı giderlerde ise kira ve aidat, zorunlu ev masrafları, toplu taşıma veya araç kullanımından doğan ulaşım maliyetleri, düzenli ilaç veya tedavi giderleri ve mesleki zorunluluklardan kaynaklanan abonelik ya da ekipman kalemleri dikkate alınır. Bu kalemler fatura, sözleşme, dekont ve resmi kayıtlarla desteklendiğinde, mahkemenin takdirinde doğrudan nafaka tutarına yansıma imkânı bulur. Gelirin beyan edilen seviyede olmadığı iddiası söz konusuysa SGK hizmet dökümü, banka hareketleri ve vergi kayıtları üzerinden resen araştırma talep edilebilir; böylece gerçek ödeme gücü ile belgelendirilen ihtiyaçlar arasındaki köprü somut verilere dayalı şekilde kurulur.
Temsili Örneklemeler ve Hakkaniyet Düzeltmesi
Gelir dilimlerine göre sahada rastlanan aralıklar, tek başına bağlayıcı olmamakla birlikte, uygulamayı anlamlandırmak için yol gösterici nitelik taşır. Net geliri 8.500 TL olan bir borçluda, çocuk sayısı, eğitim türü ve düzenli gider yüküne göre aylık 1.500–2.500 TL bandı; 10.000 TL gelire sahip borçluda 2.000–3.000 TL bandı; 12.000 TL gelir seviyesinde 2.500–3.500 TL bandı; 15.000 TL’de 3.500–4.500 TL bandı; 20.000 TL’de ise 4.500–5.500 TL bandı uygulamada görülebilir. Bununla birlikte aynı gelir seviyesinde dahi özel okul ve servis ödemeleri, sağlık giderleri, barınma maliyeti ve diğer zorunlu harcamalar ile diğer ebeveynin katkı kapasitesi farklı sonuçlar yaratabilir.
Hâkim, bu veriler ışığında önce ödeme kapasitesini, ardından çocuğun veya nafaka alacaklısının belgeli ihtiyaçlarını ve nihayetinde tarafların sosyal denge ve kusur durumlarını birlikte tartarak, gerektiğinde tutarı yukarı ya da aşağı yönlü hakkaniyet düzeltmesine tabi tutar. Böylece nafaka, hem sürdürülebilir hem de çocuğun üstün yararını ve nafaka alacaklısının asgari refahını koruyan bir seviyede nihai hâline kavuşur.
Boşanmada Nafaka Nasıl Belirlenir?
Boşanma sürecinde nafaka, taraflar arasındaki ekonomik dengesizliği makul ölçüde gidererek, özellikle yoksulluğa düşme riski bulunan eşin temel yaşam giderlerini karşılamayı amaçlayan düzenli ödemedir. Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde nafaka; standart bir formüle değil, hakimin somut olaya özgü takdirine dayanır. Hakim, dosyadaki delilleri bütüncül biçimde değerlendirerek, tarafların mali gücü, yaşam standardı ve çocuğun üstün yararı ilkesi doğrultusunda sürdürülebilir bir tutar belirler.
Nafaka Hesaplamasında Esas Alınan Unsurlar
Kusur durumu ve hakkaniyet dengesi (yoksulluk nafakası):
Yoksulluk nafakasında, daha ağır kusurlu eşin talep imkânı kural olarak sınırlıdır. Evlilik süresi, tarafların mesleki konumu, yeniden istihdam edilebilirlik ve evlilik boyunca oluşan yaşam standardı da hakkaniyet kapsamında dikkate alınır.
Eşlerin ekonomik durumu ve ödeme kapasitesi:
Tarafların net gelirleri, düzenli ek kazançları, kira/aidat, fatura, ulaşım ve sağlık gibi zorunlu giderleri ile gelir elde etme kabiliyeti birlikte incelenir. Böylece nafaka alacaklısının asgari refahı gözetilirken, borçlunun mali gücü oranında makul ve uygulanabilir bir tutar tespit edilir.
Çocuğun üstün yararı ve gider kalemleri (iştirak nafakası):
Çocuğun yaşı, eğitim basamağı, servis/yemekhane, kırtasiye, sağlık ve sosyal gelişim ihtiyaçları belge temelli olarak değerlendirilir. Ebeveynlerin gelir gücü oranında katkı esası benimsenir; özel okul veya tedavi gibi belgeli ek giderler tutara yansıyabilir.
Nafaka tutarı her dosyada farklıdır; çünkü gelir–gider dengesi, çocuğun somut ihtiyaçları ve kusur/sosyo-ekonomik denge her vakada değişir. Bu nedenle hakim; belgelerle ispatlanan ekonomik veriler ve çocuğun yararı ışığında, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir nafaka miktarına hükmeder. Böylece boşanma sonrası dönemde, hem alacaklının temel geçimi güvence altına alınır hem de borçlunun ödeme kapasitesi gözetilerek adil bir ekonomik denge tesis edilir.
Nafaka Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Nafaka Hakkında Sıkça Sorulan Sorular bölümünde, uygulamada en çok karşılaşılan 10 kritik soruya net, anlaşılır ve pratik yanıtlar sunuyoruz. Aşağıdaki açıklamalar genel bilgilendirme niteliğindedir; somut dosyanız için kişiselleştirilmiş hukuki değerlendirme amacıyla Av. Ümit Çelebi’den profesyonel danışmanlık almanızı öneririz.
Aklınıza takılan bir yer olursa Avukat Ümit Çelebi’ye ‘buraya tıklayarak’ ulaşabilir ve sorularınızı sorabilirsiniz.
1. Nafaka sabit bir yüzdeyle mi hesaplanır?
Hayır. Uygulamada oranlar referans alınsa da bağlayıcı formül yoktur; hakim somut olay verilerine göre takdir eder.
2. Kusurlu taraf yoksulluk nafakası alabilir mi?
Daha ağır kusurlu olan taraf kuralen alamaz; ancak dosya dinamiklerine göre istisnai değerlendirmeler yapılabilir.
3. İştirak nafakası nasıl belirlenir?
Çocuğun yaşı–eğitim–sağlık–sosyal giderleri ve ebeveynlerin gelir gücü birlikte dikkate alınır.
4. Tedbir nafakası ne kadar sürer?
Dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak uygulanır; karar ile güncellenebilir.
5. Nafaka her yıl otomatik artar mı?
Kararda artırım klozu varsa endekse bağlı artış öngörülebilir; yoksa uyarlama davası gündeme gelebilir.
6. Gelirini gizleyen taraf için ne yapılabilir?
SGK, banka, vergi kayıtları ve üçüncü kişi yazışmalarıyla resen araştırma istenebilir.
7. İşsiz kalan nafaka borçlusu tutarı düşürebilir mi?
Esaslı değişiklik ispatlanırsa azaltma davası ile tutar revize edilebilir.
8. Nafaka ödenmezse ne olur?
İcra takibi, birikmiş nafaka için faiz ve şartları oluşursa tazyik hapsi gündeme gelebilir.
9. Özel okul/servis giderleri nasıl yansır?
Belgelendiğinde ve çocuğun yararınaysa, katkı payı nafaka tutarına eklenebilir.
10. Anlaşmalı boşanmada nafaka nasıl yazılmalı?
Tutar, ödeme günü/kanalı, artış yöntemi ve ek gider kalemleri açık, ölçülebilir ve uygulanabilir şekilde protokole işlenmelidir.
Siz de profesyonel destek almak isterseniz, alanında uzman bir avukata danışmanızda fayda vardır. Avukat Ümit Çelebi ile iletişime geçerek sürecin sağlıklı ilerlemesini güvence altına alabilirsiniz.
Diğer hukuki içeriklerimize göz atmak isterseniz blog sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın. Adalet Bakanlığı’nın web sitesine de ‘buraya’ tıklayarak ulaşabilirsiniz.